Juana Barraza Kimdir?
Juana Barraza, Meksikalı eski profesyonel bir güreşçi ve “La Mataviejitas (Yaşlı Kadın Katili)” olarak adlandırılan seri katildir. Yaşları 64-79 arasında ki 48 yaşlı kadını öldürdüğü düşünülmektedir. Yapılan yargılama sonucunda 16 yaşlı kadını öldürmekten suçlu bulunmuş ve 759 yıl hapis cezası verilmiştir.
Juana Barraza‘a atfedilen ilk cinayet 1998 yılında gerçekleşti son cinayeti ise tutuklandığı tarih olan 2006 olarak belirlendi.
KÜNYE
Doğum adı: Juana Barraza
Diğer İsimler: La Mataviejitas (Yaşlı Kadın Katili) – La Dama del Silencio (Sessizliğin Leydisi – The Silent Lady)
Sınıflandırma: Seri katil
Karakteristiği: Boğarak öldürme
Kurbanların Sayısı: 48+
Doğum Tarihi: 27 Aralık 1957
Cinayetlerin Tarihi: 1998 – 2006
Tutuklanma Tarihi: 25 Ocak 2006
Kurban Profili: 64-79 arasında ki yaşlı kadınlar
Cinayet Yöntemi: Boğma
Yer: Mexico City, Meksika
Durum: Santa Marta de Acatitla hapishanesinde cezasını çekiyor
Eş: Miguel Quiroz (Hapishanede evlendiği kocası 2015-2017)
Ebeveynler: Justa Samperio (annesi) – Trinidad Barraza (babası)
Aile Hayatı
Juana Barraza, Mexico City’nin kuzeyinde kırsal bir bölge olan Hidalgo eyaletinde ki Epazoyucan kasabasında doğdu. Bir polis memuru olan Trinidad Barraza ile alkolik bir fahişe olan Justa Samperio‘nun çocuğu olarak dünyaya geldi.
Barraza’nın doğumundan üç ay sonra annesi Justa, kocasını terk etti ve Refugio Samperio ile birlikte olmaya başladı. Bu oldukça çirkin bir birliktelikti çünkü uğruna çocuğunu terk ettiği adam evliydi ve aynı zamanda üvey babasıydı.
Çocukluk dönemi oldukça karmaşık bir şekilde geçen Barraza okumayı hiç öğrenemediği gibi ayrıca bebeklik döneminde de konuşmada zorluk çekmişti. 12 yaşına geldiğinde ise korkunç bir şey olacaktı. Annesi onu 3 bira karşılığında José Lugo adlı bir adama satacaktı. Lugo 4 yıl boyunca ona defalarca tecavüz edecekti. Bu tecavüzler sonucunda 13 ve 16 yaşlarında iki defa hamile kalacak ve ikisinde de düşük yapacaktı. Fakat son dönemde tekrar hamile kalmış ve bu hamilelikten en büyük oğlu dünyaya gelecekti.
Barraza, annesinin sirozdan dolayı ölmesinden sonra Mexico City’ye taşındı ve orada çeşitli evlilikler yaptı. İlk oğlu burada bir soygun sırasında 24 yaşındayken hayatını kaybetti.
En büyük oğlu bir soygunda meydana gelen çatışmanın sonrasında ölmesine rağmen toplamda dört çocuğu vardı. Tutuklanmasından önce Barraza, La Dama del Silencio (Sessizliğin Leydisi – The Silent Lady) takma ismiyle profesyonel bir güreşçiydi. Meksika’da “Lucha Libre” ismi verilen “Amerikan Güreşi” karşılaşmalarına oldukça ilgisi vardı.
Barraza’nın dört çocuğundan (üç farklı baba tarafından) sadece 13 yaşında bir erkek ve 11 yaşında bir kız olan en küçük iki çocuğuyla birlikte yaşıyordu. En büyük oğlu, bir soygun sırasında beysbol sopasıyla ona saldırdığında alınan yaralanmış ve hayatını kaybetmişti. Onun bir küçüğü erken evlenmişti fakat boşanınca Mexico City’nin doğunda yaşamaya başlamıştı.
Arkadaşından Korkunç Tuzak
1980’lerden 1990’lara kadar Barraza çeşitli işler yaptı ve Meksika’nın merkezinde utangaç ve sessiz kişiliğinden dolayı kendisine takma isim olarak La Dama del Silencio (“Sessizliğin Leydisi)’yu seçti ve maskeli güreş yapmaya başladı. 1995 yılında dördüncü ve son çocuğu dünyaya geldikten sonra maddi sıkıntıları daha da arttı ve ufak hırsızlıklara başladı. Artık dükkanlardan ve evlerden çeşitli eşyalar çalmaya başlamıştı.
1996 yılında yakın bir arkadaşı olan Araceli Tapia Martínez ile bir plan hazırladılar ve ikisi hemşire kıyafetleri giyerek yalnız yaşayan yaşlı kadınların evine giderek onları soymaya başladılar. Bu süre devam ederken Tapia, sorunlu bir Federal Polis memuru Moisés Flores Domínguez ile ilişki yaşamaya başladı. Bu ilişki sırasında iki sevgili, Barraza’yı gasp etmek için bir plan yaptılar. Barraza’nın tek başına bir hırsızlık yaptığı sırada Tapia polis sevgilisine haber verdi ve o da Barraza’ya hırsızlığı bildiğini ve tutuklanmaması karşılığında ona 12.000 peso vermesi gerektiğini söyledi. O dönemde Barraza güreş müsabakalarında maç başına 300 ile 500 peso arasında para alıyordu. 2000 yılında ise güreşi tamamen bıraktı.
Barraza’nın İlk Kurbanı
Barraza’nın kesinlik kazanan ilk kurbanı 25 Kasım 2002’de öldürülen María de la Luz González Anaya‘ydı. Barraza, büyük ihtimalle Gonzalez tarafından temizlik için eve çağrılmıştı. Bu arada aralarında çıkan küçük bir tartışmadan sonra Gonzalez, Barraza’ya hakaret etmeye başladı ve onun ne kadar aşağılık birisi olduğunu söyledi. Bu duruma oldukça sinirlenen Barraza ise onu çıplak elleriyle boğmadan önde feci şekilde dövdü.
Barraza, bu olayın sonrasında üç ay boyunca tekrar öldürmedi. Daha sonra La Mataviejitas (Yaşlı Kadın Katili) hikayesinden de etkilenerek daha fazla insanı öldürmeye başladığı düşünülüyor. Bu sayede hem annesine olan korkunç öfkesini dindirmeye çalışıyordu hem de cinayet sonrasında ölen kadınları soyarak maddi gelir elde ediyordu.
Daha sonra suçlar keskin bir şekilde artmaya başladı. 5 Kasım 2003’e gelindiğinde ise artık polis, bir seri katilin varlığına ve onun yaşlı kadınları öldürmek için hemşire, hizmetçi ya da sosyal hizmetler görevlisi gibi davranarak yaşlı insanların evine kolaylıkla girdiğinden emindi. Bununla ilgili çok sayıda kanıt ve görgü şahidi bulunmaktaydı.
Barraza’nın Suç Ortağı
2005’in ortalarında Barraza, suç ortağı olan El Frijol (Fasulye) lakaplı taksi şoförü José Francisco Torres Herrera ile bir ilişkiye başladı. Bu andan itibaren saldırılar arttı ve çok daha uzak bölgelerde saldırılar yapılmaya başlandı. Özellikle gündüz yapılan saldırılar artık geceleri yapılmaya başlanmıştı. Tanınan bir kadın ve üst düzey bir Meksikalı kriminoloji uzmanı Luis Rafael Moreno González‘in annesi olan 82 yaşındaki Maria del Carmen Camila Gonzalez Miguel‘in 28 Eylül 2005’te öldürülmesi, polisi Operación Parques y Jardines (Parklar ve Bahçeler Operasyonu) adıyla özel bir operasyon başlatmaya teşvik etti.
Bu kararın ardından katilin aktif olduğu bölgelerde ki devriye sayıları arttırıldı. Saldırganın robot resminin yer aldığı broşürler hazırlanarak halka dağıtıldı ve özellikle yaşlı kadınlara yabancılara karşı dikkatli olmaları gerektiği anlatıldı. Aynı zamanda yetkililer çeşitli zamanlarda parklarda bazı yaşlı kadınları “Yem” olarak kullanmaya başladı.
Yetkililer özellikle eşcinsel bir adam, “travesti veya transseksüel” aradıklarını açıkladı. Bununla birlikte polise olan baskılarda giderek artıyordu. Bundan dolayı da daha önce yeterli kanıt bulunamadığından dolayı serbest bırakılan 49 yaşında ki erkek bir fahişe tekrar tutuklandı.
Fransız Polisinden Yardım Talep Ediliyor
Yaşanan bu gelişmelerin sonrasında yetkililer Fransız polisinden yardım talep etmeye karar verdiler. Bunun en büyük nedeni ise Fransa’da bir dönem aynı şekilde cinayetler işleyen bir seri katil olmasıydı. Eşcinsel seri katil Thierry Paulin (Montmartre Canavarı) tam olarak aradıkları seri katilin özelliklerini taşıyordu. 1984–1987 yılları arasında 21 yaşlı kadını öldürmüştü. Bu tahkikatın daha önceden yapılmış olması en azından Fransız polisinin deneyiminden faydalanmak adına oldukça önemliydi.
Barraza’nın kurbanlarının tümü, çoğu yalnız yaşayan 60 yaş ve üstü kadınlardı. Barraza, onları soymadan önce ağır işkenceler yapıyor sonrada boğarak öldürüyordu. Mexico City başsavcısı Bernardo Bátiz, ilk cinayetlerden sonra katilin oldukça zeki ve dikkatli birisi olduğunu ve muhtemelen kurbanlarının güvenini kazandıktan sonra evlerine girerek saldırıyı gerçekleştirdiğini söyledi. Bununla birlikte cinayetlerin işlendiği tarihlerde katilin, kendisini büyük ihtimalle sosyal hizmetler çalışanı olarak tanıtan birisi olduğundan şüphelenilmiştir.
Cinayetler incelenirken aynı zamanda birçok çelişkili kanıtlar elde ediliyordu. Bu durum polislerin en az iki katilin olabileceğini düşünmesine neden olmuştu. Bununla birlikte kurbanların en az üçünde Fransız ressam Jean-Baptiste Greuze‘nin “Kırmızı Yelekli Çocuk (Boy in a Red Vest)” isimli tablosunun baskısı bulunuyordu.
Yetkililer, saldırganın zeki bir kişiliğe sahip olduğuna inanıyordu çünkü pişmanlık hissetmeyen bir psikopattı. Ayrıca katilin, yaşlı kurbanları annesiyle ilişkilendirdiğini düşünüyor ve onları öldürerek topluma yardım ettiğine inandığını düşünüyorlardı.
Yakalanmasından sonra Barraza’nın kurbanlarının güvenini kazanmak için, sosyal yardımlaşma görevlisi olarak çalışan bir devlet memuru olarak tanıttığı ve bu şekilde onların güvenini kazanarak evlerine girdiği anlaşıldı. Ayrıca çocukken yaşadığı travma ve annesinin ona yaptıkları da cinayetleri tetiklemişti.
Soruşturma
Yetkililer, 2005 yazının sonuna kadar Mexico City’de bir seri katilin olabileceği iddialarını sadece bir “Medya Oyunu” olarak düşündüğü ve bu anlamda herhangi bir çalışma başlatmadığı için ağır eleştiriler alıyordu. Bununla birlikte soruşturmada travestilerden şüphelenildiği için bu alanda araştırma yapılıyordu. Bu da ayrıca eleştirilmelerine neden oluyordu. Yetkililerin travestiler üzerinde araştırma yapmasına ise görgü tanıklarının erkeğe benzeyen bir kadını gördüklerini söylemeleri neden olmuştu.
Kasım 2005’e kadar Meksikalı yetkililer, katilin kurbanın dairelerine erişmek için kadın kıyafetleri giymekte olan bir erkek olduğunu düşünüyordu. Gelen tüm ihbarlar ve tanıklıklar bu yönde devam ediyordu. Ayrıca bir olayda da kırmızı renk bir bluz giyen iri bir kadının bir kurbanın evinden çıkarken görüldüğü söylenmişti. 2 ay sonra yetkililer La Mataviejitas’in (Yaşlı Kadın Katili) intihar etmiş olabileceğini düşünmeye başladı ve morgda ki cesetlerin parmak izi kontrollerini yaptı.
Travestiler Tutuklandı
Travestileri gözaltına almak ve sorgulamak için aylar harcandı. Bunun tek nedeni ise işlenen cinayetlerden sonra görgü tanıklarının verdikleri şüphelinin eşkali ve cinayetlerin güçlü birisi tarafından işleniyor izlenimi vermesidir. Cinayetin güçlü kuvvetli birisi tarafından işleniyor şüphesi ve görgü tanıklarının kadına benzeyen bir erkek eşkali vermesinden dolayı yetkililerin tüm dikkatleri travestilere çevrilmişti. Bundan dolayı uzun süre travestiler üzerinde yoğunlaşıldı ve bölgede ki neredeyse her travestiler gözaltına alınarak sorgulandı. Fakat uzun süre uğraşılmasına ve tüm travestilerle detaylı konuşulmasına rağmen bir sonuç elde edilemedi.
Bununla birlikte şüphelinin görgü tanıklarının verdiği ifadeler doğrultusunda bir bal mumu heykeli yapıldı. Bu heykel yakalanmasından sonra Barraza ile karşılaştırıldığında ne kadar benzer olduğu bir kez daha anlaşolacaktı.
Yakalanması
Davada en büyük adım ise 25 Ocak 2006’da yaşandı. Meksiko’nun Venustiano Carranza ilçesinde yaşayan Ana María de los Reyes Alfaro seri katilin en son kurbanı oldu. Son saldırısında kurbanın evinden kaçmayı başardı fakat onun çıkışı bir komşu tarafından görülmüşve hemen polisi aramıştı. Bölgede bulunan bir devriye tarafından kısa sürede yakalandı. 82 yaşındaki Alfaro bir stetoskopla boğularak öldürülmüştü.
Katilin erkek olduğunu varsayan birçok Meksikalı’nın şaşkınlığına uğrayan şüpheli, profesyonel bir kadın güreşçi olarak bilinen La Dama del Silencio (Sessizliğin Leydisi – The Silent Lady) lakaplı 48 yaşındaki Juana Barraza‘ydı.
Daha önceki cinayetlerde birçok tanık kadın kılığına girmiş bir erkek olduğunu söylemiş bunun üzerine travestiler üzerinde yoğunlaşılmıştı. Yakalanan Barraza ise eski profesyonel bir güreşçi olmasından dolayı vücudu normal kadınlara göre daha büyüktü ve saçlarını da kısa kestirmişti. Bu görüntüsü ile ilk görüşte bir erkeğin kadın kılığına girdiği ya da bir travesti olduğu zannedilebilirdi.
Barraza yakalandığında daha önceki tanıklardan elde edilen robot resme çok benziyordu. Oldukça kısa kesilmiş saçı vardı ve boynunda bir stetoskop taşıdığı halde evlere gelerek kendisini sosyal hizmetler uzmanı olarak tanıtıyordu. Elinde tuttuğu emeklilik formları ve kimliğiyle de tam olarak görüntüsünü örtüştürerek yaşlı kadınların evine rahatlıkla girebiliyordu.
Mexico City savcıları parmak izi kanıtlarını kullanarak Barraza’yı, La Mataviejitas (Yaşlı Kadın Katili) saldırganının işlediği düşünülen 40’tan fazla cinayetten 10’un doğrudan bağlamayı başardı. Sadece parmak izi delilinin kullanılmasıyla bile Barraza, 10 cinayetle doğrudan bağlantılı hale gelmişti. Buna rağmen söz konusu olan tüm cinayetlerden sadece Alfaro’yu ve diğer üç kadını öldürdüğünü itiraf etti ve diğerleriyle bir ilgisinin olmadığını iddia etti. Gazetecilere ise Alfaro’nun evine temizlik yapmak için geldiğini söyledi.
Yargılama sırasında elde edilen deliller sonucunda Barraza’nın yaşlı kadınları hedef almasının nedeninin annesine olan öfkesi olduğu üzerinde duruldu. Barraza saldıracağı kadınların yaşlı olmasına dikkat ediyordu. Onlara bazen çantalarını taşımak için yardım teklifi yapıyor bazen temizlikçi olduğunu söyleyerek evlerine temizliğe gidiyor bazen de bir sosyal güvenlik uzmanı olduğunu söyleyerek güvenlerini kazanıyordu. Bu sayede evlerine kolaylıkla girebiliyor ve ardından bir şeyle boğarak öldürüyordu. Öldürme anında genellikle yanında taşıdığı stetoskopu kullanıyordu. Bununla birlikte telefon kabloları, taytlar ve kablolar gibi nesneleri de kullandığı oluyordu.
Barraza’nın evinde yapılan araştırmada kurbanlara ait birçok obje bulundu. Bununla birlikte Meksikalı suçlular tarafından yaygın bir şekilde kullanılan ve saygı duyulan iki halk azizi Jesús Malverde ve Santa Muerte’ye ait iki heykel bulunuyordu. Aynı zamanda okuma yazma bilmemesine rağmen işlediği cinayetleri konu edinen birçok gazete kupürü bulunuyordu.
Yargılama ve Karar
Barraza, 2008 baharında 40’tan fazla kişiyi öldürdüğü iddiasıyla yargılanmaya başlandı. Yargılama sırasında sadece Alfaro’yu öldürdüğünü itiraf etti ve nedeninin ise annesinin kendisine karşı kötü muamelesi sonucunda kalıcı bir kızgınlık duyduğunu ve bu sayede insanlıktan intikamını almaya çalıştığını söyledi.
31 Mart 2008’de, 16 ayrı cinayet ve hırsızlıktan suçlu bulundu. Toplamda 759 yıl hapse mahkum edildi fakat Meksika yasalarına göre bir kişinin hapiste yatacağı azami süre 60 yıl olduğundan dolayı en fazla 60 yıl cezaevinde kalacaktır tabi o zamanda kadar 100 yaşını çoktan geçmiş olacağı için hala hayatta kalırsa dışarı çıkma umudu olabilir.
Barraza, kararı dinlerken çok az duygu gösterdi. “Tanrı sizi affetsin ve beni unutmasın” dedi ve sadece bir cinayet hariç diğerlerine itiraz edeceğini sözlerine ekledi.
Hapishanede Evlilik
Hapis cezası aldıktan sonra cezasını tamamlaması için Meksika’da ki Santa Martha Acatitla hapishanesine nakledildi. Burada 7 yıl sonra 2015 tarihinde yine bir mahkum olan 74 yaşındaki bir hükümlü Miguel Ángel ile evlendi.
Aynı hapishanenin erkekler bölümünde kalan Angel, cinayet cezasıyla hapis yattığı sırada Barraza ile bakışarak birbirlerine aşık oldular. Bu durum 1 yıl devam etti ve çeşitli yollarla iletişim halinde kaldılar. Daha sonra hapishanede 48 çiftle birlikte nikahları kıyıldı. Nikah kıydıktan 2 sene sonra 2017 tarihinde ise boşanma kararı alarak ayrıldı.
Cezaevi yetkilileri toplu bir tören düzenleyerek evlenmek isteyen çiftler için bir tören düzenledi ve bu tören sırasında yemek, müzik ve kek ikram etti. Bu durum aynı zamanda Meksika hükumeti tarafından mahkumların birbirleriyle ilişki kurmalarına yardımcı olan Lazos en Reclusión (Hapishanedeki Bağlar) programı kapsamında yapılmaktadır.
Bilinen Kurban Listesi
- 1995-2001 arası: Çok sayıda isimsiz kurban (hepsi sadece soyuldu)
- 25 Kasım 2002: María de la Luz González Anaya, 64 yaşında (dövüldü ve elle boğuldu)
- 2003:
- 2 Mart: Guillermina León Oropeza, 84 yaşında (elle boğulmuş)
- 25 Temmuz: María Guadalupe Aguilar Cortina, 86 yaşında (boğuldu)
- 9 Ekim: María Guadalupe de la Vega Morales, 87 yaşında (kollarını kırdı, bağladı ve boğdu)
- 24 Ekim: María del Carmen Muñoz Cote de Galván, 78 yaşında (stetoskop ile boğuldu)
- 4 Kasım: Lucrecia Elsa Calvo Marroquín, 85 yaşında (kordonla boğuldu)
- 19 Kasım: Natalia Torres Castro, 85 yaşında (bir bağ boğuldu)
- 28 Kasım: Alicia Cota Ducoin, 76 yaşında (bir bağ boğuldu)
- 2004:
- 20 Şubat: Alicia González Castillo, 75 yaşında (dövüldü ve boğuldu)
- 25 Şubat: Andrea Tecante Carreto, 74 yaşında (dövüldü ve boğuldu)
- 20 Mart: Carmen Cardona Rodea, 76 yaşında (bir kordonla dövüldü ve boğuldu)
- 26 Mart: Socorro Enedina Martínez Pajares, 82 yaşında (bir kordonla dövüldü ve boğuldu)
- 24 Mayıs: Guadalupe González Sánchez, 74 yaşında (dövüldü ve iki kordonla boğuldu)
- 25 Haziran: Esthela Cantoral Trejo, 85 yaşında (bir stetoskopla boğulmuş)
- 1 Temmuz: Delfina González Castillo, 92 yaşında (dövüldü ve boğuldu)
- 3 Temmuz: María Virginia Xelhuatzi Tizapán, 84 yaşında (boğuldu)
- 19 Temmuz: María de los Ángeles Cortés Reynoso, 84 yaşında (dövülmüş ve kemerle boğulmuş)
- 31 Ağustos: Margarita Martell Vázquez, 72 yaşında (kordonla boğulmuş)
- 29 Eylül: Simona Bedolla Ayala, 79 yaşında (dövüldü, yastıkla boğuldu)
- 24 Ekim: María Dolores Martínez Benavides, 70 yaşında (dövüldü ve boynu kopana kadar bir stetoskop ile boğuldu)
- 9 Kasım: Margarita Arredondo Rodríguez, 83 yaşında (dövüldü ve boğuldu)
- 17 Kasım: María Imelda Estrada Pérez, 76 yaşında (dövüldü ve boğuldu)
- 2005:
- 11 Ocak: Julia Vera Duplan, 60 yaşında (bir külotlu çorap ile boğulmuş)
- 10 Şubat (bulunduğu tarih) : María Elena Mendoza Vallares, 59 yaşında (bilinmeyen nedenlerle öldürüldü)
- 13 Nisan: María Elisa Pérez Moreno, 76 yaşında (önce feci şekilde dayak yedi sonra bir külotlu çorap ile boğuldu)
- 14 Nisan (bulundu) : Arturo Patiño Barranco, 74 yaşında (boğuldu)
- 19 Nisan: Carolina Robledo, 79 yaşında (bıçaklanmış)
- 20 Nisan: Ana María Velázquez Díaz, 62 yaşında (kablo ile boğulmuş)
- 17 Haziran: Celia Villaliz Morales, 78 yaşında (bir tel ile dövüldü ve boğuldu)
- 29 Haziran: María Guadalupe Núñez Almanza, 78 yaşında (steteskopla boğulmuş)
- 5 Temmuz (bulunduğu tarih) :
- Julia Vargas, 64 yaşında (bilinmeyen nedenlerle öldürüldü)
- Mario Cruz Flores, 84 yaşında (bilinmeyen nedenlerle öldürüldü)
- 20 Temmuz: Emma Armenta Aguayo, 80 yaşında (bir bornoz kemeri ile dövüldü ve boğuldu)
- 9 Ağustos: Emma Reyes Peña, 72 yaşında (bir bağ dövüldü ve boğuldu)
- 11 Ağustos: Carmen Sánchez Serrano, 76 yaşında (dövülerek öldürüldü)
- 15 Ağustos: Dolores Concepción Silva Calva, 91 yaşında (bandana ile boğuldu ve ölümden sonra ateşe verildi)
- 28 Eylül:
- María del Carmen Camila González Miguel, 82 yaşında (dövüldü ve boğuldu)
- Guadalupe Oliver Contreras, 85 yaşında (bir külotlu çorap ile dövüldü ve boğuldu)
- 18 Ekim: María de los Ángeles Repper Hernández, 92 yaşında (bir fularla dövüldü ve boğuldu)
- 2006:
- 25 Ocak: Ana María de los Reyes Alfaro, 84 yaşında (bir stetoskopla boğuldu)