Fritz Honka Kimdir?
Fritz Honka, 1970'lerde Hamburg, Almanya'da yaşayan bir seri katildir. Kendisi, dört kadını öldürmekle suçlandı ve cinayetlerin ardından cesetlerini evinde sakladı. Honka, sarhoşluk ve cinsel sapkınlık gibi faktörlerin etkisi altında cinayetleri işlediği iddia edildi. 1975'te tutuklandı ve cinayetlerden suçlu bulundu. 1998'de hapiste öldü. Honka'nın hayatı ve cinayetleri Heinz Strunk'un romanına ve daha sonra da sinemaya uyarlandı.
09/06/2020 00:21 | Son Güncelleme : 21/11/2024 07:24 | Super Admin
Fritz Honka, 1970 ile 1974 yılları arasında 4 yaşlı kadını öldürerek parçalara ayırmış ve evinde saklamış olan Alman seri katildir. İktidarsızlık ve alkol sorunları olan Frizt Honka, özellikle dişleri olmayan yaşlı fahişeleri evine getirerek onları oral ilişkiye zorluyor ve kendisinin iktidarsızlığıyla ilgili yorum yapılınca da onları feci şekilde öldürerek parçalara ayırıp evinde saklıyordu.
Bir gece bekçisi olarak çalışan Fritz Honka, 1975 yılında evinin bulunduğu apartmanda çıkan yangın sonrasında bulunan cesetlerin ardından işten dönerken yakalanmıştır. O dönem ki Alman kanunlarında en ağır ceza olan 15 yıl hapis cezası alan Honka, 1993 yılında yeniden serbest kalıyor ve ismini Peter Jensen olarak değiştirerek yaşamını gözetim altında kaldığı yaşlılar evinde geçirmeye başlıyor. Honka, 63 yaşındayken 19 Ekim 1998’de Hamburg Langenhorn’daki hastanede öldü.
KÜNYE
Doğum adı: Friedrich Paul ‘Fritz’ Honka
Diğer İsimler: Fiete
Sınıflandırma: Seri katil
Karakteristiği: Sapkınlık
Kurbanların Sayısı: 4+
Doğum Tarihi: 31 Temmuz 1935
Cinayetlerin Tarihi: 1971-1974
Tutuklanma Tarihi: Ocak 1975
Kurban Profili: 43-58 yaş arasında ki yaşlı fahişe kadınlar
Cinayet Yöntemi: Boğarak ve döverek öldürme
Yer: Hamburg, Almanya
Durum: 1998 yılında Hamburg, Langenhorn’daki hastanede öldü.
Ebeveynler: Else Honka (annesi) – Fritz Honka Sr. (babası)
Yaşamı
Fritz Honka, 31 Temmuz 1935 yılında Leipzig Seeburgstr’de Fritz Honka ve Else Honka çiftinin 10 çocuğunun üçüncüsü olarak dünyaya geldi. Babası marangoz, annesi ise evlere temizliğe gidiyordu. Kardeşlerinden 3 tanesi doğumlarının ardından öldü. Honka tutuklandıktan sonra çocukluk dönemini şöyle anlatmıştır; “Babam toplama kampına götürüldü. Ben de gençlik toplama kampına götürüldüm. Daha sonra ben ve babam Ruslardan kurtulduk. Okul için artık çok geç kalmıştım.”
Toplama kampından kurtulduktan sonra Leipzig’e geri döndüler. Honka, Leipzig’deki çocuk evlerinde büyüdü. Babası Leipzig’de aşçı olarak çalışmaya başladı. Babası daha sonra Almanya Komünist Partisi (KPD) üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. 1946 yılında aşırı alkol tüketimi ve kötü hapishane şartlarından dolayı hayatını kaybetti.
1950’lerin başında Honka, duvar ustası olarak çıraklığa başladı, ancak alerji nedeniyle bırakmak zorunda kaldı. Bu sırada daha önce annesinin Hamburg’a akrabalarının bakması için gönderdiği abisiyle karşılaştığı ve bundan sonra irtibatı koparmadıkları söylenmektedir. Bu sırada 2 kardeş sadece Leipzig’de yaşadığını bildikleri bir kız kardeşlerinden haberdarlardı. Onun dışında ki ölen 3 kardeşleri hariç diğerlerinin ölü mü kayıp mı oldukları hakkında bir fikirleri yoktu.
Fritze Bollmann Kimdir?
Honka, 1951’de Batı Almanya’ya kaçtı ve başlangıçta Lüneburg Heath’teki küçük bir Brockhöfe köyünde çiftlik işçisi olarak çalıştı. Orada, Fritze Bollmann’a benzeyen yaşam tarzı nedeniyle kendisine “Fritze Bollmann” denilmeye başlandı ve ileride bu isimden kaynaklanmakta olan “Fritze” ismini kullanmaya başladı.
Asıl adı Johann Friedrich Andreas Bollmann olan Fritze Bollmann, Alman halkı tarafından tanınan ve sürekli sarhoş gezdiği için çocuklar tarafından dalga geçilen birisiydi. 1852’de Almanya, Magdeburg yakınlarında doğdu. 1875’ten sonra eski Brandenburg kasabasında yaşamaya başladı. Burada berber olarak yaşıyordu ama pek para kazanamadığı için balık tutmaya gidiyordu. Sürekli sarhoş dolaştığı için 7 Mayıs 1901 tarihinde balık tutarken göle düşüp öldü. Kendisiyle sürekli dalga geçen çocuklar onun bu trajikomik ölümünü bir şarkı ile duyurdular. Bu şarkı halk arasında yazıldı ve günümüze kadar gelerek Fritze Bollmann’ı bir halk kahramanına dönüştürdü. Günümüzde Almanya’nın Brandenburg Şehrinde ki “Hauptstrasse 22, 14776” caddesinde bir heykeli bulunmaktadır. Çeşme 1924 yılında heykeltıraş Carl Lühnsdorf tarafından yapılmıştır.
İlk Evliliği
Bu arada Fritz Honka, burada Margot adında bir kadınla ilişkiye başladı ve evlendiler. Bu evlilikten Heinrich adında bir oğlu oldu. Bunun ardından ilişkileri bozuldu ve 3000 Alman Markı nafaka ödedikten sonra boşandılar. Honka, daha sonra Brockhöfe köyünden ayrıldı.
1956’da Hamburg’a geldi ve Howaldtswerke şirketine ait bir tersanede işçi olarak çalışmaya başladı. Bu bölgede ki Barsbüttel yakınlarındaki bir sokakta meydana gelen ciddi bir trafik kazasında ağır bir şekilde yaralandı. Bu kazada yüz hatları ezilmiş, burnu ise dağılarak enteresan bir yayvan şekle bürünmüştü. Sağ gözünde ise belirgin bir şaşılık kalmıştı.
İkinci Evliliği
Hamburg’a geldikten 1 sene sonra 1957 yılında Inge isminde bir kadınla evlendi ve evlilikten de Fritz ismini verdikleri bir oğlu oldu. Evlilikleri şiddet dolu bir şekilde devam ediyordu. Hamburg-Neuwiedenthal’da Wümmeweg’deki daire komşuları sürekli eşler arasında yaşanan şiddetli kavgalardan bahsediyorlardı. Sonunda boşanma kararı alarak yollarını ayırdılar fakat bir süre sonra nedendir bilinmez yine evlendiler ve ikinci defa boşanana kadar 1967’ye kadar birlikte yaşadılar.
1967’de Hamburg’un Neuwiedenthal bölgesinden Ottensen bölgesinde ki “Zeißstrasse (Zeiss Strasse) No. 74” numaralı apartmanın çatı katına taşındı.
İlk Tutuklanma
Bu sırada 15 Ağustos 1972’de Irmgard Albrecht ve Ruth Dufner isimli iki kadını çatı katında ki evine getirdi. İki kadının birbirleriyle ilişkiye girmelerini istedi. Ruth Dufner karşı koyduğu için onu dövmeye başladı ve tecavüz etmeye çalıştı ama Dufner elinden kurtularak kaçmayı başardı ve polise durumu bildirdi. Dufner daha sonra hastanede kaldırılarak tedavi edildi.
Polis Honka’nın evine gelerek tutukladı ve o anda 2,4 promil alkollü olduğu anlaşıldı. Honka, 4 Nisan 1975’te bir Altona bölge mahkemesi tarafından 4.500 Alman Markı para cezasına çarptırıldı ve tecavüz suçlaması düşürüldü. İlerleyen yıllarda, alkol sorunları nedeniyle kadınlarla herhangi bir ilişki kurmayı başaramadı. Buna kaza sonrasında yüzünün aldığı korkunç şeklin de etkisi olduğu söylenebilir. Bu sırada en çok takıldığı yer olan Reeperbahn yakınındaki barlarda karşılaştığı fahişelerle cinsel ilişki kurmaya çalıştı. Reeperbahn caddesi genellikle barların ve fahişelerin bulunduğu bir yerdi.
Cinayetleri
Bilinen cinayetlerinin tamamı ileri yaşta ki fahişelerdi ve hepsiyle Reeperbahn caddesinde tanışmıştı. Burada “Vagrant” olarak tabir edilen fahişelerle birlikte oluyordu. Vagrant tabiri, evsiz kimseler için kullanılmaktadır. Honka, o dönemde fahişelik yapan ve gidecek yerleri olmayan yaşlı kadınlarla alkol ve gece kalmaları karşılığında fuhuş teklif ediyordu.
Eve götürdüğü kadınları genellikle yaşlı ve özellikle dişleri olmayan kadınlar arasından seçiyordu. Bunun en büyük nedeni ise oral ilişki yaparken organını dişleyip koparmalarından korkmasıdır. Çünkü normal hiçbir ilişki tarzı onu tatmin etmiyor ve özellikle farklı ilişki türleriyle tatmin oluyordu. Bunun da en büyük nedenlerinden birisi iktidarsız olmasından kaynaklanıyordu. Kadınlarla bu şekilde ilişkilerde bulunarak iktidarsızlığının gölgede kalmasını sağlıyordu.
Öldürdüğü ya da dövdüğü kadınların çoğu iktidarsız olmasından dolayı onunla dalga geçmişlerdi ve bunun karşısında sinirden deliye dönerek feci şekilde onları öldürüyordu. Ayrıca bu kadınları ortadan kaybolması kimse tarafından fark edilmiyor olmasından dolayı çok da endişe etmesine gerek kalmıyordu. Onları öldürüp parçalara ayırarak bazı parçalarını sokaklara atıyor kalanlarını ise evinde saklıyordu. Özellikle çok büyük kokuların ortaya çıktığı ve komşularının şikayet etmesine rağmen bir sonuç alınmadığı biliniyor.
Fahişeleri öldürmesinin ardından kalan tek sorun, Honka’nın vücutlardan kurtulmak için çok tembel olmasıydı. Talihsiz kadınları parçalara ayırması da bu konuda ona yardımcı olmamıştır ve birçok parçayı kendi yaşadığı evde saklamıştır. Bununla birlikte kokulardan komşular şikayet etmeye başladığında bile onları evden çıkarma ihtiyacı hissetmemiştir. Bunun yerine araba kokuları gibi basit şeyler alarak kokuları gidermeye çalışmıştır.
Bilinen İlk Cinayeti
Bir süre kuaför olarak çalıştıktan sonra hayatını devam ettirmek için ara sıra fahişelik yapan 43 yaşında ki Gertraud Bräuer muhtemelen Aralık 1970’te öldürüldü. Bräuer, Honka’nın kız arkadaşı Annie Wachtmeister tarafından Honka’nın üç kişilik seks talep ettiği dairesine götürüldü. Tahminlere göre Bräuer bu isteği reddettiği için Honka onu öldürdü ve ardından cesedini parçalara ayırdı. Bir kısım parçaları sokağa atarken diğerlerini evinde sakladı.
Uzmanlar, Honka’nın suç anında kandaki alkol seviyesini 4 promil olarak tahmin ediyorlar. Bräuer’nin başı, göğüsleri, elleri ve bacağı 2 Kasım 1971’de Honka’nın dairesi yakınındaki bir hurda bahçesinde bulundu. Bräuer’ın gövdesi yıllar sonra Honka’nın Zeißstrasse’deki (Zeiss Strasse) çatı katındaki dairesinde keşfedildi.
Bilinen İkinci Cinayeti
55 yaşında ki Anna Beuschel 1974 yılında öldürüldü. Honka yaşlı kadını diğer kurbanları gibi, “Zum Goldenen Handschuh (Altın Eldiven)” isimli bardan bulmuştur. Onunla tanıştıktan sonra dairesine götürdü. Onu boğarak öldürdü. Tutuklandıktan sonra ki ifadesinde “orada tahta gibi yattı” şeklinde ifade verdi. Honka’nın isteklerine cevap vermediği ve dediklerini yapmadığı için onu boğduktan sonra parçalara ayırdı ve parçalarını evinde gizledi.
Bilinen Üçüncü Cinayeti
57 yaşında bir fahişe olan Frieda “Rita” Roblick Aralık 1974’te Honka tarafından öldürüldü. Honka onunla Altın Eldiven isimli barda bulmuştu ve 200 Alman Markı karşılığında cinsel ilişki teklif etti. Birlikte eve gelip işleri bittikten sonra Roblick, Honka’nın iktidarsız olmasından dolayı ona gülünce feci şekilde kadını dövmeye başladı. Yorulup, içkinin etkisiyle uyuyana kadar talihsiz kadını dövdü. Roblick, daha sonra kalktı ve kanlar içinde Honka’nın evini arayarak sakladığı paraları buldu ve 200 Alman Markını daha çaldı. Bu sırada uyanan Honka, kadının paralarını çaldığını görünce onu öldürdü.
Bilinen Dördüncü Cinayeti
52 yaşında bir fahişe olan Ruth Schult 1975’te Honka tarafından öldürüldü. Honka onunla Altın Eldiven isimli barda tanıştı ve evine götürdü. Honka’nın ifadelerinden yola çıkarak çok konuşkan birisi olduğunu anlıyoruz. Honka, onunla ilişkiye girmek isterken o sürekli konuşarak dertlerinden bahsediyormuş. Honka sonunda makasla onun dilini kestikten sonra bir kadın çorabıyla boğarak öldürdü. Ölüm sonrasında kalıntıları bulunduğunda, bacaklarının uyluk kemiğinden kesildiği, her iki göğsünün, kulaklarının, burnunun ve dilinin kesildiği anlaşıldı.
Honka cesetlerin evinde saklamasıyla ilgili: “Çok ağırdı. Cesedi kaldırmaya çalıştığımda tökezledim ve merdiven boşluğuna düştüm.” şeklinde yorumda bulundu. Honka, kurbanlarını genellikle “Zum Goldenen Glove (Altın Eldiven)”, “Elbschlosskeller” ve “Fiete” olarak tanındığı “Hong Kong” barlarından geç saatlerde buluyordu. Buranın geceleri kalabalık olması, fahişelerin bu alanda müşteri araması ve alkollü mekanların çok olmasından dolayı burada fark edilmiyordu.
Honka ifadesinde, yalnız yaşayan bir gece bekçisi olduğunu ve konuşacak birilerini aradığını söylese de uzmanlar onun her şeyden önce “Tamamen sapkın düşünceler ve güç kullanarak cinsel doyum elde etme” isteğinden dolayı kadınları evine götürdüğünü düşünmektedir. Honka buna karşılık olarak “Onları sadece yere fırlattım” demiştir.
Birlikte olduğu diğer kadınlar ise üzerlerine köpüklü şarap döktüğünü, patron gibi davrandığını ve kendisine patron dedirttiği bilinmektedir. Ayrıca üniformalı bir SS subayı rolünü oynadığı söylenir. Bununla birlikte Honka evliliği sırasında bir ara polis olmak için başvuruda bulunmuştu. Fakat Lezbiyen olan karısının eve çağırdığı kızlar Honka tarafından istismar edildiği ortaya çıkınca bu başvurusu reddedildi.
Honka’nın evinde yapılan aramalar sırasında çok miktarda alkollü içecek bulundu. Bu alkollü içecekleri hem kendisi içiyor hem de eve getirdiği kurbanlarını sarhoş ederek onları etkisiz kılmak istiyordu. Ayrıca evinin duvarları tamamen çıplak kadın resimleriyle kaplamıştı ve birçok oyuncak bebeğin olması da dikkatleri çekiyordu. Buna rağmen bu resimler arasında hiçbir sadist içerikli resim bulunamamıştır.
Dava sırasında Honka’nın kurbanlarıyla birlikte yüksek miktarda alkol aldıkları doğrulandı. Bununla birlikte Honka kurbanların kendisini soymaya kalktığını ifade etmiştir. Hatta bir gün alkol zehirlenmesi yaşadığını ve uyandığında yanında ölü bir kadın olduğunu ifade etti. Honka, kadınları testere ile parçalar ayırırken çok sarhoş olduğunu söylemiştir. Honka’nın dairesinde birçok oto kokusu bulunmuştur ve bununla kokuyu bastırmaya çalıştığını söylemiştir.
Kişilik ve Güdüler
Fritz Honka küçük, zayıf ve 1,68 cm’den kısa bir boya sahipti. Utandığı bir konuşma kusuru vardı ve konuşurken gözlerini kısarak konuşuyordu. Bu durumların tamamı onun kendine olan güvenini olumsuz yönde etkilemiştir. Honka, gençliğini toplama kampına kapatılan mahkumlarının çocuklarının tutulduğu bir evde ve 1945’ten sonra bir yetimhanede geçirdi.
Yaşamı boyunca sürekli maruz kaldığı iş kazaları ve dayaklar sonucunda, kadınlarla iletişim kurmasını zorlaştıran tahrif edilmiş bir görünüm aldı. İlişkisi olan kadınlardan birisi onu suçsuz yere babalık suçlamasıyla itham etmiştir. 2 defa evlenmiş ve iki kadınla birlikte yaşamıştır fakat tüm bu ilişkileri alkol problemlerinden dolayı bozulmuştur.
Düzen ve temizlik noktasında sorunları olan Honka, özellikle siyah üniforma ile dolaşmayı ve kendisine “Patron” denilmesinden hoşlanıyordu. Genel olarak onu tanıyanlar dikkat çekmeyen bir görüntüye sahip olduğunu ifade etmişlerdir.
Yakalanması
Honka’nın işlediği cinayetler tesadüfen bulundu. 17 Temmuz 1975 Perşembe günü Honka’nın bulunmadığı bir sırada dairesinin bulunduğu apartmanda yangın çıktı.
Yangın söndürme çalışması sırasında, bir itfaiyeci vücut bölümlerini keşfetti ve daire polis tarafından arandı. Üç kadının kısmen çürüyen kalıntıları bulundu. Honka tutuklandı ve 29 Temmuz 1975’te kadınları öldürdüğünü kabul etti. Bu arada Gertraud Bräuer’in cinayeti ile bağlantısı da kanıtlanmış oldu. Honka, Hamburg Cinayet Komisyonu’ndan Peter Seeler ve baş komiser Hans-Peter Untermann tarafından sorgulandı.
Yargılanması ve Ölümü
1976’da büyük medya ilgisiyle Hamburg Bölge Mahkemesinde Büyük Ceza Dairesi, 21 jüri önünde Fritz Honka aleyhindeki ceza davası başladı. Savunma avukatı olarak Rolf Bossi bulunuyordu.
Kasım 1976’da Honka, jüri önünde suçlu olduğunu itiraf ettiğini yalanladı ve hiçbir şey hatırlamadığını iddia etti. Mahkeme sonucunda 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
1993 yılında Honka serbest bırakıldı. Hamburg ceza avukatı Alma Diepoldt onun bir isim almasını sağladı.
Peter Jensen (soyadı yakın akrabalarından biriydi) ismini aldı ve hayatının son yıllarını, kimsenin gerçek kimliğini bilmediği Scharbeutz’daki bir yaşlı bakım evinde geçirdi. Honka, 19 Ekim 1998’de Hamburg-Langenhorn’daki Ochsenzoll hastanesinde 63 yaşında, muhtemelen aşırı alkol ve nikotin kullanımından dolayı öldü.
Kitap ve Film
Fritz Honka’nın hayatı 2016 yılında Hamburglu yazar Heinz Stunk’un kaleminden “Der Goldene Handschuh (Altın Eldiven)” romanına dönüştürülmüş ve eser aynı yıl, alanında Almanya’nın en prestijli ödüllerinden sayılan Wilhelm Raabe Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştü.
Aynı kitaptan uyarlanan bir filmde yapılmıştır. Film kitapla aynı isimde olmakla birlikte yönetmen koltuğunda Fatih Akın oturmaktadır. Film 2019 tarihinde vizyona girmiştir.